Kılıçdaroğlu: Ordu Düşmanlığından Kaçınmamız Lazım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında darbe girişimine ilişkin yaptığı açıklamada, ''Sokağa çıkan vatandaşlarıma sağduyulu hareket etmelerini, taşkınlık yapmamalarını özellikle istirham ediyorum. Birileri provokasyon yapabilir. Orduya biz peygamber ocağı diyoruz. Bir grup cuntacı orada var diye hedef tahtasına koymak doğru değil'' dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu 15 Temmuz darbe girişiminin yapıldığı gecede yaşadıklarını anlatarak şu ifadeleri kullandı:

* Hangi gerekçe ile siz darbe girişiminde bulunuyorsunuz? Bir sorun varsa parlamentoda çözülebilir.

* Askerlik yapan şunu çok iyi bilir: Komutan talimat verir, itiraz edemez, gereğini yaparsınız. Talimat verilmiş, dışarı çıkmışlar. Siz eri ve erbaşı linç edemezsiniz, öldüremezsiniz. Ne günahı var onların, çocukların? O çocuklarımızı ellerine kına yakarak askere gönderdik. Anneleri hangi şeylerle gönderdiler… Rütbelileri bırakıp gariban askeri linç ediyorsun. Böyle bir şey olamaz, yazık günah. Arkadaşlarıma talimat verdim kesinlikle bu aileleri bulun sahip çıkın diye. Sayın Başbakan’dan da istirham ettim. ‘Linç girişimine katılanlara kesinlikle izin vermeyin. Yakalayın, onları da adaletin önüne çıkarın’ diye.

* Ordu düşmanlığından da kaçınmamız lazım. Orduya biz peygamber ocağı diyoruz. Bir grup cuntacı orada var diye bütün bir orduyu hedef tahtasına koymak doğru değil. Güçlü ordu önemli, sahip çıkacağız. Polisimize de sahip çıkacağız. Demokrasi mücadelesi verdiler.

* Özellikle ülkeyi yönetenlerin sağduyulu olması lazım. Kışkırtıcı beyanlardan kaçınılması lazım. Birisi kalkıp diyor ki ‘Vatandaşa silah vereceğiz’. Olur mu böyle bir şey? Biz kendi ülkemizin güvenliğini sağlayamıyor muyuz? Bizim polisimiz, askerimiz yok mu? Demokrasi içinde hukukun üstünlüğü içinde kalarak kararlar almalıyız, dikkatli almalıyız.

*Hukuk içinde kalarak sorunları çözersek Türkiye’nin dünyadaki itibarı artmış olur. Hukukun dışına çıktığımız zaman şu soruya muhatap kalırız: ‘Sizin darbecilerden ne farkınız var?’ ‘Onlar da siz de yasa dışı işlem yapıyorsunuz’ denilir.

* Cezayı kişiler tayin edemez, mahkemeler tayin eder. Bütün tarih böyledir. Padişah bile cezayı tayin edemez. Cumhurbaşkanı başbakan cezayı tayin edemez.

* Sokağa çıkan vatandaşlarıma sağduyulu hareket etmelerini, taşkınlık yapmamalarını özellikle istirham ediyorum. Bütün partiler darbeye karşı ortak tavır sergilediğine göre, provokatif eylemlerden özenle kaçınılması gerekiyor. Birileri provokasyon yapabilir. Sayın Başbakan’a da söyledim. Geçenlerde bir video izledim. Elinde silah birisi, şunları, şunları öldüreceğiz diye yola çıkıyor. Bu bir provokasyon. Evet dedim bu bir provokasyon. Ama sizin göreviniz o provokasyon yapan adamı da yakalayıp adaletin önüne çıkarmaktır. Çünkü o yarın çok daha büyük felaketlere yol açabilir.

* Bütün siyasi partilerin özeleştiri yapması gerekir. Ne oldu da Türkiye bu noktaya adım adım geldi? Yanlışlar ve yanlışlardaki ısrar neydi? Samimi bir özeleştiri yapmamız lazım.

* İlk tepki olarak biz darbeye karşıyız dedik. Bir darbe engellenmişse, o darbeyi engelleyen özgürlükçü parlamenter rejimdir. Sabaha kadar burada milletvekillerinin ölümü bile göze alarak görev yapmasıdır. Farklı görüşlerimiz olabilir. Hepimiz demokrasi paydasında bir arada olmak zorundayız. Çocuklarımıza iyi bir gelecek bırakmalıyız bu bizim namus borcumuzdur. Darbe girişimine karşı mücadele eden medyaya da şükran borçluyuz.

* ‘Benim dediğim olur, en iyisini ben düşünür yaparım, hayata geçiririm’ dediğiniz anda Türkiye’de en tehlikeli yönetim sorunu ortaya koymuşsunuz olursunuz. Bir adamın ben tek başıma ülkeyi yöneteceğim demesi, bir demokrasi için felakettir. ‘Ben istediğimi yaparım’ derse, dayatırsa, liyakat sistemini çökertirse bu iş baştan yok olur. Türkiye’nin 14 yılda geldiği budur. Liyakat sisteminin çökmesidir.

* Devlet yönetiminde kin öfke olmaz. Hukuk, sağduyu olur. Aksi takdirde çivisi çıkar, çivisi çıkarsa da devleti yönetemezsiniz. Liyakat sisteminin başlangıcı, KPSS’dir. Çünkü bilgidir. Kim bilgiliyse o gelmeli. Rahmetli Ecevit bunu getirdi.

* Bir darbe girişimi oldu hep birlikte karşı çıktık. Olağanüstü güzel bir olay. Biz buna demokrasi manifestosu diyoruz bu bildiriye sonuna kadar sahip çıkacağız. En ufak bir sağmayı da kamuoyu ile paylaşacağız.

* Devlet adalet ile yönetilir. Hukukun üstünlüğü ilkesi ile yönetilir. Darbe yapanlar suç işledi. Hukuk çerçevesinde kalınarak yargılanmaların yapılması lazım.