Header Ads

relax tone

Menengiç (Pistacia terebinthus L.

Son yıllarda gerek iletişim bilgilerinin artması ve gerekse iç göçler sebebiyle yerel kültürlerin yaygınlaşması sonucu bazı bitkiler veya ürünleri büyük şehirlerde bile aranır olmuştur. İşte menengiç de bunlardan birisidir.

Ülkemizde eskiden sadece köy ve kasabalarda kapalı ekonomiler içinde kalan, pek piyasası olmayan ve yöresel kullanımın dışında değerlendirilemeyen yabani olarak yetişen birçok bitki ve ağaç bulunmaktadır.

http://www.tikucuz.com/hillcafe-menengic-kahvesi.html
 

Yabani meyveler, başta kuşlar olmak üzere pek çok yaban hayvanı için önemli bir besin kaynağıdır. Yabani meyveler yerel kullanımları yanında özellikle kıtlık ve savaş dönemlerinde insan beslenmesinde de önem arz etmektedir.

Menengiç, Antep fıstığının (P. vera L.) yakın akrabasıdır. Anacardiaceae familyasında 70 kadar cins ve 875 tür bulunmaktadır. Bunlar çoğunlukla kabukları reçineli olan ağaç veya çalılardır.  Bu cinslerden birisi olan Pistacia cinsine dahil 13 tür bulunmaktadır. Bu türlerin gen merkezlerinden birisi de Anadoluyu da içine alan Yakın Doğu’dur.

Ülkemizde Pistacia türlerinden sekizi yetişmekte; Antep fıstığının geniş ölçüde, sakız ağacının (P.lentiscus L) ise az miktarda kültürü yapılmaktadır.

    terebinthus, Pistacia palaestina Boiss (menengiç) türleri geniş alanlarda ve P. khinjuk Stocks (bıttım) ise Siirt ve Mardin civarında doğal olarak yetişen ve yararlanılan bitkilerdir. Diğer türlerden de yetiştiği yörelerde kısmi olarak yararlanılmaktadır.

Bitki yörelere göre; menengiç, melengiç, melengeç, menegiç, çitlembik, çitlenbik, çedene, çıtlık, çitemik, meniş, melekeş, menekiş, meneviş, çöğre, çıtmık, çetimek, yabani Antep fıstığı, bıttım (P. khinjuk), sakız ağacı (P.lentiscus L)  ve sakızlak adıyla anılır. Bu isimlerden çedene yaygın olarak kenevir bitkisinin tohumlarına, çitlembik Celtis (dağdağan) ağacının meyvelerine, çıtlık Asteraceae familyasına dahil bazı bitkilere de denildiğinden karışıklığa sebep olmaktadır. Geçmiş kaynaklarda da bu görülmektedir. Mümkün olduğu kadar bu isimler kullanılmamalıdır.

Menengiç, Akdeniz ve Batı Asya’nın tipik bir bitkisi olup, Akdeniz maki vejetasyonunun karakteristik üyesidir ve ülkemizde özellikle Akdeniz ve Ege’nin sahil kesimlerindeki makiliklerde; Karadeniz sahil şeridinde ve iç kesimlerinde, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, Gaziantep, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa illerinde geniş bir doğal yayılışa sahiptir. Orta Anadolu ve geçit bölgelerinde de yayılış göstermektedir.

Diğer bir deyişle Türkiye’nin soğuk bölgeleri hariç hemen her yerde yetişir. Kayalık kıraç ve özellikle zayıf kireçli ve hem de killi ve derin topraklarda yetişir ve uzun yaz kuraklıklarına dayanabilir. Kuraklığa dayanıklı olduğu gibi, yetiştiği kayalık, taşlı bölgelerde hakim bitki türü olarak görülür. Bulunduğu bölgeye uyum kabiliyeti çok yüksektir.

Menengiç yağı ticari olarak kullanılan palm yağı gibi yağlara göre daha iyidir. Halen bazı bölgelerimizde olgun meyvelerin sıkılması ile elde edilen yağ, yemeklik yağ olarak veya sabun imalinde kullanılmaktadır.

Özellikle kırsal bölgelerde menengiçlerin yaprakları, meyveleri, taze sürgünleri, çiçek, kök ve kabuk gibi çeşitli kısımlarından insanlar eskiden beri değişik amaçlarla faydalanmaktadır. Menengiç tohumunun yüksek oranda protein ve yağ ihtiva etmesi, hoş kokusu ve tadı da gıda sanayinde kullanım yollarını açmaktadır.

Bitkinin ilk filizleri Akdeniz sofrasında yenilebilir otlar arasındadır. Filizlerin salatası, meyveli yaprakları ile turşusu yapılır.  Meyveler dış kabuğu ile birlikte taze veya kavrularak çerez olarak yenildiği gibi, börek ve benzeri hamur yemeklerinde iç malzemesi olarak da kullanılır. Ayrıca, bazı özel köy ekmeklerinde katkı maddesi olarak; çeşitli baharatların kullanıldığı ve kahvaltılık zahter adı verilen karışımda kullanılmaktadır.
http://www.tikucuz.com/hillcafe-menengic-kahvesi.html

http://www.tikucuz.com/hillcafe-menengic-kahvesi.html


Menengiç meyvelerinden kahve de yapılmaktadır. Bunun için toplanan meyveler, yıkandıktan sonra bir kaç gün güneş altında kurumaya bırakılır. Kurutulan meyveler geniş bir tavada rengi koyu kahverengiye dönene kadar kavrulduktan sonra kahve makinesinde çekilerek kahvesi yapılır. Bu kahve, normal kahve gibi kuru olmayıp, öğütüldükten sonra kıvamlı macunumsu bir yapı alır.

Doğunun neskafesi ve kafeinsiz kahve olarak reklamı yapılmakta ve cam kavanozlarda satışa sunulmaktadır. Kahvenin hazırlanmasında öğütme ile kavurma makinesi ve kahve çekme makinası kullanılır.  Bu kahveye Elazığ’da ‘’çedene kahvesi’’, diğer yörelerimizde ‘’menengiç kahvesi’’ denilmektedir. Menengiç kahvesinin pişirilmesi Türk kahvesinin aynısıdır. Ancak, Türk kahvesinden farklı bir lezzete sahiptir. Kahvenin süt ile yapılması lezzetini arttırmaktadır.
Menengiç dünyanın çeşitli yerlerinde halk hekimliğinde de kullanılmaktadır. Yaprak ve kabukları kanamayı durdurucu, ishal kesici, idrar söktürücü, tansiyon düşürücü ve sarılık tedavisinde; mide ağrısı, mantar öldürücü ve şeker hastalığında; çiçekleri ve yaprakları diş ağrısı ve yer eklem rahatsızlarında; toprak üstü kısımları ve dalları tansiyon düşürücü, ağrı kesici, antiseptik; meyveleri prostat ve idrar  yolları iltihaplarının  tedavisinde kullanılmaktadır. Menengiç kahvesinin de meyvelere benzer etkiler yaptığı belirtilmektedir. Bitkiden elde edilen reçine; panzehir, ateş düşürücü, afrodizyak, balgam söktürücü, cüzzam tedavisinde, solunum ve idrar yolları antiseptiği, idrar söktürücü, ishal kesici, uyarıcı, buhur olarak hava temizleyici ve koku verici, astım tedavisi, kolesterol düzenleyici ve iltihap giderici olarak kullanılmaktadır. Menengiçler üzerine aşılı fıstıkların 200 yıl yaşayabildikleri bildirilmektedir. Yabani menengiçler antepfıstığına aşılanmak suretiyle değerlendirilir.

Prof. Dr. Neşet Arslan

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.